Bizler, “Cennet anaların ayakları altındadır” anlayışını benimsemiş bir medeniyetin mensuplarıyız. zor şartlarda fedakârlıklarını esirgemeyen kadınların hayatın her alanında çalışmalarıyla elde ettiği başarılar taktire şayandır. Nitekim büyük Atatürk, “Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim' diyemez" sözleriyle Anadolu kadınının milli mücadelede oynadığı can alıcı rolü özetlemiştir

Türk Kadını, kurulan ilk Türk devletinden bu yana, devletin kuruluşunda ve yönetiminde daima erkeğin yanında yer alıp gereken saygıyı görmüştür. Kurtuluş Savaşı’nda vatanımızın bağımsızlığı için erkeğiyle cepheden cepheye koşan kadınımız, Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte, sosyal hayatta yerini almıştır. Türk Kadını, Büyük Atatürk sayesinde medeni ve siyasi haklarına 3 Nisan 1930, seçme ve seçilme hakkına ise 5 Aralık 1934 yılında kavuşmuştur.

Toplumun yarısını oluşturan kadınlarımızın toplumsal statülerini yükseltmek sadece kadınlar için değil, tüm insanlığın daha iyi koşullar altında yaşamaları için vazgeçilmez bir koşuldur. Bu koşula ulaşmak için çalışmak sadece kadınların değil, hepimizin görev ve sorumluluğudur. dedi

Bu vesileyle aziz, yürekli, cesur, kararlı kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü bir kez daha kutluyor, şiddet, önyargı ve ayırımcılıktan uzak bir Türkiye yolunda her günün Kadınlar Günü olması gerektiğini bir kez daha belirterek saygılarımı sunuyorum. dedi